Kitapta yeni kriterler uygulanacak
10.01.2013
Milli Eğitim Bakanlığı’nın kitap inceleme sistemini değiştiren ve eylül ayında çıkardığı yönetmelik nihayet 16 Ocak’ta yürürlüğe girecek.
Kitap inceleme sistemini baştan sona değiştiren Milli Eğitim Bakanlığı’nın 16 Ocak’tan itibaren uygulamaya koyacağı yeni sisteme göre, ders kitabı incelemeyle yetkilendirilen kişiler artık evlerinde bile sorumluluğunu aldığı kitabı inceleyebilecek. Kitap inceleme kriterleri sınırlanırken, bir kitabın reddedilmesinde sıklıkla kullanılan ‘kazanımı karşılamıyor’ gibi ibareler artık gerekçesi yazılarak raporlarda kullanılabilecek.
Ders kitapları ve öğretim materyallerini inceleme ve değerlendirme sürecini geçen yıl eylül ayında yenilenen yönetmelikle baştan sona değiştiren Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) Başkent Öğretmenevi’nde dün gerçekleştirdiği toplantıyla yayıncılara yeni sistemin uygulamasını anlattı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Ömer Dinçer, “Yeniliklerden birincisi, ders kitaplarının hazırlanması, incelenmesi ve değerlendirilmesinde kamu – özel ayrımı ortadan kalkmıştır. Herhangi bir yayınevinin hazırladığı ders kitabıyla bakanlığımızın bir genel müdürlüğünce hazırlanan ders kitabı aynı süreçlerle ve aynı ölçütlerle incelenecektir. İkincisi kitapları inceleme kriterlerinin, mekanik yapıdan kurtarılmasıdır. Ders kitaplarını sayfalar tutan kriterler listesiyle puanlamaya dayalı mekanik bir anlayış, Türkiye’nin bugün geldiği noktada kullanabileceği bir sistem değildir” dedi. Dinçer ayrıca gelecek eğitim öğretim yılında; 5. sınıfta matematik ve fen bilimleri derslerinin, 9. sınıfta ise matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerinin öğretim programlarının yenileneceğini kaydetti.
Evden inceleme dönemi
Yeni sisteme göre, okullarda ders kitaplarının okutulmasını isteyen yayıncılar yılda iki kez TTK’ya inceleme için kitap çalışmalarını teslim edecek. Bu tarihler 16 Ocak- 1 Şubat ve 16 Temmuz – 1 Ağustos arasında iki dönem olarak belirlendi. Başvurular TTK tarafından 4 ay içinde, ‘kabul’ ya da ‘ret’ şeklinde sonuçlandırılacak. Eksikleri belirlenen kitaplar 1 ay içinde tamamlanmış şekilde tekrar sunulabilecek. Yeni sistemin en dikkat çeken değişikliği kitapları inceleyecek kişilerin MEB personeliyle sınırlı olmaması. İncelemeler ‘panel sistemi’ denilen yapıda görevlendirilecek ‘panelist’lerce yapılacak. Bir kitabın incelemesinde 2 öğretmen, 2 alan uzmanı, 1 görsel tasarım uzmanı, 1 dil uzmanı ve moderatör görev alacak. Panelistlerin, öncelikle doktora yapmış deneyimli öğretmenler ile akademisyenlerden oluşacağı bildirildi. Panelistler, elektronik ortama yüklenecek kitapları, belirli bir zaman diliminde inceleyip raporlarını hazırlayacak; Türkiye genelinde görevlendirilebilecek panelistler isterlerse evlerinde, isterlerse işyerlerinde kitabı inceleyebilecek. Raporlar yazıldıktan sonra TTK’nın belirleyeceği bir tarihte panelistler bildirilen şehirde bir araya gelerek, ortak raporun yazımını ve puanlamalarını yapacak. Bu son rapor doğrultusunda Talim ve Terbiye Kurulu üyeleri karar verecek.
Gerekçesiz ret olmayacak
Bakanlık kitapların içeriğine ilişkin inceleme sürecindeyse kriterleri azaltma yani esneklik yoluna gitti. Kitap incelemelerinde, ‘içeriğin anayasa ve kanunlara uygunluğu’ ve ‘içeriğin bilimsel olarak yeterliliği’, ‘içeriğin eğitim ve öğretim programının kazanımlarını gerçekleştirme yeterliliği’ne bakılacak. Kitaplarda ‘ayrımcılık’ yapılmaması da dikkate alınacak kriterlerden biri. Yeni sistemin püf noktalarından birini ise geçmişte incelenen ve reddedilen kitaplara ilişkin raporlardaki ‘öğrenim düzeyine uygun değil’, ‘örnek uygun değil’, ‘kazanımı karşılamıyor’ ve ‘pedagojik değil’ şeklindeki ibarelerin artık gerekçeleriyle yazılacak olması. Bu ibareler, gerekçeleri yer almadan bir kitabın reddedilme nedeni olamayacak.
Yunus’a sansür haddine değil
Eğitimi otoriter yapıdan kurtarmaya çalıştıklarını söyleyen Dinçer, “Yunus Emre’ye sansür kimsenin haddi değil. Eleştirilmesi gereken husus, yayınevinin şiirin bütünlüğünü korumakta hassasiyeti göstermemiş olması. TTK’nın bir sansür kurumu gibi çalıştığını iddia etmek, apaçık insafsızlıktır. Şeker Portakalı, Fareler ve İnsanlar gibi sayısız kitap soruşturulmak için değil okunmak için var. İzmir’de bir velinin vermiş olduğu dilekçe sonrasında yaşananlar ve yapılan yorumlar, olsa olsa mizahın konusu olabilir” dedi.
Can Güleryüzlü
Radikal
10.01.2013