Türkiye’de yayıncılık sektöründe faaliyet gösteren yayıncıları ve yayın dağıtımcılarını temsil eden Türkiye Yayıncılar Birliği’nin, TÜYAP Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. işbirliğiyle 28 Eylül- 6 Ekim tarihleri arasında düzenlediği Diyarbakır 7. Kitap Fuarı, TÜYAP Diyarbakır Fuar ve Kongre Merkezi’nde Diyarbakırlı kitapseverlerle buluştu.
Açılışta konuşma yapan Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk Türkiye’de kitap üretiminde yaşanan düşüşün sürdüğüne dikkat çekti. Kocatürk, geçen yılın aynı ayına göre %1,20; geçen yılın 8 aylık toplamına göre ise genel toplamda %0,31’lik düşüş olduğunu kaydetti. Türkiye Yayıncılar Birliği’nin, okuma kültürü konusunda çalışmaya kararlı olduğunu ifade eden Kocatürk, T.C. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı tarafından yürütülen Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı kapsamında hibe alarak hayata geçirdikleri Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma (OKUYAY) Platformu’nun çalışmaları hakkında da bilgi aktardı.
Kenan Kocatürk’ün konuşmasının tam metni şöyle:
Değerli basın mensupları, değerli misafirler,
Yılın altıncı kitap fuarının açılışına hoş geldiniz.
Geçtiğimiz yıl ve bu yıl sektörümüz açısından zor bir dönem oldu. Yaşadığımız zorluklar bize yayıncılık sektörünün bir kamu hizmeti olarak görülmesi ve kültür yaşamının zenginleştirilmesi amacıyla desteklenmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Yeni Yayınlanan Kitap Sayısı 67.135’e Çıktı
Ülkemizde 2017 yılında 60.335 adet yeni başlık üretilmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı ISBN Ajansından alınan bilgilere göre 2018 yılında 67.135 adet yeni başlık üretildi. Genel toplamda %11,27’lik bir artış söz konusu. Toplam başlık sayısının 61.257’si basılı kitap formatında. Bu rakamlar bağımsız yayıncılığımızın çeşitlilikteki başarısıdır, ki bu da bizi IPA (Uluslararası Yayıncılar Birliği) verilerine göre dünya sıralamasında 6. sıraya yerleştiriyor.
Türkiye’de Kitap Üretiminin Artış Hızı Düştü
2018 yılının üretim verilerine göre toplam 410.641.305 adet kitap üretilerek satışa sunuldu. Bandrol dağıtımı ve satışını yapan YAYFED’in (Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu) açıkladığı toplam kitap üretimi geçen yıla göre %0,71 oranında artarken segmentlere göre azalmalar oldu. 2015 yılından 2016 yılına geçtiğimizde toplam bandrol sayısındaki artış %5,23’tü. 2016 yılı sonrasında bu artışın yaşanmadığını görüyoruz: 2016’dan 2017’ye gelindiğinde bandrol sayısı %0,89’luk, 2017’den 2018’e geldiğimizde ise %0,71’lik bir artış gösterdi, yani %1’e dahi ulaşmadı.
2018 yılı içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı’nın özel sektörden satın aldığı ve kendi matbaasında bastığı kitapların toplam adedi 168.192.641. Açık öğretim için üretilen 2.122.558 adet kitapla birlikte 2018 yılında üretilen kitap sayısı 580.956.504 oldu. TÜİK’in yaptığı son açıklamaya göre ülkemizin nüfusu 82.003.882. Bu durumda kişi başına düşen kitap sayısı 7,76’dan 7,08’e düşmüş oldu.
2019’UN SEKİZ AYLIK KİTAP ÜRETİMİNDE DÜŞÜŞ DEVAM EDİYOR
Araştırma-inceleme, edebiyat ve çocuk yayıncılığı alanlarının oluşturduğu kültür yayıncılığı, 85.670.625 adet kitapla 2019 yılının 8 aylık toplam kitap üretiminin %32,65’ini oluşturdu, ancak 2018 yılının 8 aylık toplam üretimine göre bu alanda %7,17’lik bir düşüş var. Araştırma-inceleme kitapları geçen yılın 8 aylık toplam üretimine göre %3,09 oranında azalırken, toplam kitap üretiminin %17,89’unu oluşturdu. Edebiyat kitapları geçen seneye göre %1,84’lük artışla toplam üretimin %6,05’ini oluşturdu. Çocuk ve ilk gençlik kitapları %19,12 düşüşte ve toplam üretimin %8,71’ini oluşturdu. 8 aylık toplam üretimin %8,68’ini oluşturan inanç kitaplarında ise %32,41’lik düşüş var.
Her sene daralma gösteren akademik yayıncılık ise %3,06’lık artışla toplam üretimin %1,04’ünü oluşturmuş. %12,91’lik artıştaki eğitim yayıncılığı tüm üretimde %56,06’lık paya sahip. İthal yayınlar ise %4,09 düşüşte ve %1,57’lik paya sahip.
Geçen yılın aynı ayı ile karşılaştırıldığında %1,20, geçen yılın 8 aylık toplamına göre genel toplamda %0,31’lik düşüş var.
Okuma Kültürü
Bilindiği gibi ülkemizin de kurucularından olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD), 15 yaşa uygulanan PISA testinin mevcut en son sonuçları 2015 yılında yapılan testin sonuçlarıdır. Bu sonuçlara göre Türkiye 72 ülke arasında matematik alanında 49’uncu, okuma yeterliliğinde 50’nci ve fen bilimleri alanında 52’nci sırada. 2018 yılında yeni bir PISA testi yapıldı, onun sonuçları da yakında açıklanacak, merakla bekliyoruz.
Tüm gelişmiş ülkelerde çocukların kendi dilinde okuduğunu anlamasının en önemli yolu, okuma kültürü… Önce ailelerden başlayan okuma alışkanlığı daha sonra okullarda öğretmenlerin çocukları kitapla, kütüphaneyle yakınlaştırıp kitap okumalarını teşvik etmesiyle devam ediyor.
Kitap okumayan çocuklar normal bir cümleyi 45 saniyede anlayabiliyorken, kitap okuma kültürü edinmiş çocuklar ise 13 saniyede yorumlayabiliyorlar. Bu tespitlerden sonra açıktır ki şimdi önümüzdeki en önemli görev, okuma kültürünü geliştirmektir.
OKUYAY – Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu
Biz de Türkiye Yayıncılar Birliği olarak okuma kültürü konusunda çalışmaya kararlıyız ve çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Sivil Toplum Sektörünün Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı kapsamında hibe desteği verdiği 10 STK’den biri de Türkiye Yayıncılar Birliği oldu. Aldığımız bu hibe ile kurulan OKUYAY Platformu, Türkiye’de okuma kültürünü desteklemeye çalışan sivil toplum kuruluşlarının, aktivistlerin, gönüllülerin gelişmelerine hizmet edecek ve gerek Türkiye gerek Avrupa’daki iyi örnekleri Türkiye geneline yaymayı hedefliyor. Bunu yaparken de Türkiye ve Avrupa’da yerleşik çok önemli kurumlarla ortaklık yapıyor; Türk Kütüphanecileri Derneği (TKD), Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), Kadıköy Belediyesi ve Kingston Üniversitesi (Birleşik Krallık).
OKUYAY Platformu toplumun her kesimini hedeflemesi bakımından da çok önemli. Proje ekibimiz Türkiye’nin 4 bölgesinde çocukları, ebeveynleri, öğretmenleri, kamu kuruluşlarını, kütüphaneleri ve sivil toplumu bir araya getirerek okuma kültürünü yaygınlaştırmak adına yayıncılık paydaşlarıyla pilot uygulamalar yapacak, hazırlanacak okuma kültürünü geliştirme kiti ile Türkiye genelinde kullanılacak bir kaynağı toplumun hizmetine sunacaktır. Bunlara ek olarak platform merkezinde yapılan toplantılar, etkinlikler ve kurulan kitaplıkla, okuma kültürüne destek olmak isteyen herkesin buluşma noktasını oluşturuyor. Projemiz 2 yıl boyunca fonlanacak ancak Türkiye Yayıncılar Birliği olarak bizim hedefimiz bu platformun sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışmak olacaktır.
Ayrıca, 29 Eylül Pazar günü saat 17.00’de, OKUYAY Konuşmaları serisi kapsamında Fırat Konferans Salonu’nda gerçekleştireceğimiz “Okuyan Bir Gelecek” başlıklı panelimize katılımınızı bekliyoruz.
3-5 Mart 2017 tarihlerinde düzenlenen Kültür Şurası’nda ve 10-11 Mayıs 2018 tarihlerinde düzenlenen 6. Ulusal Yayın Kongresinde yayıncılık adına çok önemli kararlar alınmıştır. Bu konuşmada bahsettiğim her konu Kültür ve Turizm Bakanlığımızın düzenlediği bu iki önemli etkinlikte görüşülmüştür.
Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı 2023 Eğitim Vizyon Belgesinde ne yazık ki okuma kültürü, kitap, kitaplık ve okul kütüphaneleriyle ilgili bir içerik göremedik. Vizyon belgesinde olmasa dahi bu konuya eğilmemiz gereklidir. Geçmişte İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Yazarlar Okullarda gibi bir dizi önemli proje ve atılım yayıncılık sektörünün büyümesi yönünde destek olmuştur. Benzer projelerle yayınevlerinin ve yazarların okullarda öğrencilerle buluşmaları sağlanmalı, bu projeler desteklenmeli ve sürekliliği sağlanmalıdır.
Son yıllarda kitap okumak gibi odaklanma ve dikkat gerektiren faaliyetlerin azaldığına, öte yandan çoklu görev yürütmeyi (multitasking) teşvik eden anlık mesajlaşma gibi faaliyetlerin arttığına dair pek çok araştırma var. Daha fazla akıllı telefon kullanımı, çoklu görev yürütme ve sosyal medya kullanımı sonucunda daha zayıf akademik performans olacağı tahmin edilebiliyor. Diğer yandan, düzenli kitap okumayla daha yüksek okuryazarlık becerileri arasında güçlü bir ilişki ortaya konuluyor.
OECD’nin Yetişkin Becerileri Anketine göre OECD ortalamasında, günlük hayatlarında hiç kitap okumayan yetişkinlerin ortalama okuryazarlık puanı 243 iken bu puan, ayda bir defadan az okuyanlarda 269’a, haftada bir kezden az ama ayda en az bir kez okuyanlarda 273’e ve en az haftada bir kez okuyanlarda 277’ye çıkmakta. Yine aynı ankete göre şu varsayılabiliyor ki, okuma performansı ile okuma sıklığı arasında karşılıklı güçlendirici bir ilişki var ve bunun sonucunda da okuma sıklığı ve eğitim arasında karşılıklı güçlendirici bir ilişki var. Sık okuyan yetişkinler ise ancak okuma kültürünün erken yaşlarda geliştirilip yerleşmesiyle ortaya çıkabilirler.
Yine OECD’nin Yetişkin Becerileri Anketi’ne göre, günlük hayatta keyif almak veya güçlenmek için kitap okumak bir seçim meselesi; bununla birlikte eğitim, okuma motivasyonunu zenginleştiren bir katalizör olabilirken diğer yandan sık okumak da eğitimsel hedefleri yükseltebilir.
Buradan tüm okurlarımıza “kitap şenliğimize hoş geldiniz” diyorum ve herkesi Diyarbakır 7. Kitap Fuarı’nda kitaplarla buluşmaya davet ediyorum.
Fuarımızın ve şenliğimizin tüm meslektaşlarımıza, yazarlarımıza, çizerlerimize, çevirmenlerimize, yayın dünyasının çalışanlarına hayırlı olmasını diliyorum.